Eskiden bir balet olan Şevket'in hayatı, oğlu Tolga'nın görme engelli kızı olan Ayşen'i ona bıraması ile ansızın değişir. Kendini müzikle hayatı kucaklayan Ayşen'e adayan Şevket, bu umut yolculuğunda kendisini farklı yaşamların çıkmazında bulur. İyi bir dansçı iken bir araba kazasında belden aşağısı felç olan Gökhan'ın da artık dans edemeyecek olması dünyasını başına yıkar. Hastaneden dönen Gökhan, annesiyle babasının boşanmak aşamasında olduğunu ve sevgilisinin kendisine bir mektup bırakarak onu terk edip gittiğini öğrenir. Gökhan bir taraftan yaşama tutunmaya çalışırken, diğer taraftan da annesinin desteğiyle dans etmeye devam etmenin yollarını aramaktadır.

Yurdum ailesi tv de düzenlenen bir yarışmaya katılır. Kuddusi Yurdum'un büyük ödülü kazanması için ezbere kalori tablosunu okuması gerekiyordur. Ama Kuddusi yarışma sırasında son anda hata yapar. Aile teselli ödülü olarak bir tatil kazanır. Aile daha önce adını hiç bilmedikleri Küba yakınlarında yer alan Barbunya Adası'na giderler ve burada ilginç maceralar yaşarlar.

Eskiden Anadolu'nun kırsal kesimindeki düğünlerde insanlara hikâyeler anlatarak geçimini sağlayan Arife ve aynı ortamlarda dans edip insanları eğlendiren kocası Civan, davetli edildikleri bir düğüne gitmek üzere dağ yolunda yürürken Civan ansızın kalp krizi geçirir. Arife bir mağarada kocasının ölümüne tanık olur ve mağarada hikâyelerde anlattığı üç haydutun belirmesiyle çaresiz kalır. Bu yüzden hemen saklanır. Üç haydut Civan’ın ölü bedenini görür; Arife'nin aniden ortaya çıkmasıyla tedirgin olan olan haydutlar, Arife'yi öldürmek amacıyla silahlarını çekerler. Fakat Arife, hitabı ve alışılmışın dışında konuşma tarzıyla 3 haydutun hayatını dramatik ve gizemli bir şekilde anlatmaya başlayınca eşkıyalar silahlarını bırakırlar ve sabaha kadar Arife'nin hikâyelerini merakla dinlerler. Eşkıyaların acısı, sırları ve dertleri tamamen ortaya çıkmıştır. Şimdi haydutlar bir karar vereceklerdir. Ya Arife'yi öldürüp sırlarını Arife ile gömecekler ya da tövbe edip yaşadıkları toprakları terk edeceklerdir.

Film, üstün zekalı olarak dünyaya gelen ve ailesiyle birlikte yaşadığı ortama uyum sağlamaya çalışan Gülseren'in hayatına odaklanıyor.

Kamu yararı için elektrik trafolarının üstüne resimler yapan Yağmur, çocukluğunda yaşadığı travmaları atlatmak için girdiği bu yolda, kendini hep özlemini duyduğu dürüst ve sıcak mahalle ortamında bulur. Bu yeni macera onun aile sıcaklığına olan özlemini giderecek ve aynı zamanda yüreğindeki aşk acısını unutturacak yepyeni bir hayatın kapısını aralayacaktır.

Kayseri Aslanı filmi, kumarda borcu olan Ersin'in, Kayseri'den başlayarak Çin'e uzanacak hikayesini konu ediyor.

Yeni evlenen Sinan, diğer erkeklerin aksine bir ana kuzusudur. Her zaman kendisine bağımlı olan annesi Asuman'ı memnun etmeye çalışmakla, kontrolcü karısı Buse'nin "erkek olma" beklentisi arasında kalır. Bir gün karısıyla annesi tartışırlar. İkisi de birbirini bir daha görmeyeceğine yemin ederler. Karısı ile annesinin arasında kalan Sinan'ın aklına tüm buzları eritecek olan bir fikir gelir. Yaz geliyordur ve ailece bir hafta tatil yaparlarsa yakınlaşacak ve birbirlerini seveceklerdir. Fakat Sinan hem eşinden hem de annesinden korktuğu için planlarını iki tarafa da anlatamaz. Hem Buse hem Asuman baş başa tatile çıkacaklarını sanıyorlardır...