1978'de Hell's Kitchen'deki çete liderleri hapsedilir. Çete liderlerinin eşleri çete işlerini devralır. Bu 3 gangsterin boşluğunda, tüm İrlanda mafya işlerini yürüten kadınlar kendi sistemlerini kurarak miraslarını korumak için dev bir adım atıyorlar.

June, geçmişteki asi ve savaşçı ruhunu bir kenara bırakmış New York'taki dairesinde yalnız yaşıyordur. Şehirde şiddetin dozu artıyor ve June bunu evinden izliyordur.

12 sene hapis cezasına çarptırılan Jimmy, ciddi bir suç işlemiştir ve bu cezasını çektikten sonra hapisten çıkarak yeni bir başlangıç yapmaya karar verir. Serbest kalmasından kısa bir zaman sonra çocukluk aşkı olan Annie'nin kanser olduğu haberini alır ve kalan zamanlarında onunla birlikte olmak ister...

İkiz kardeşler olan Elias ile Lucas eve geldiklerinde annelerinin yüzünü sargılar içinde bulurlar. Anneleri, estetik ameliyat geçirdiği için yüzünün sargılı olduğunu açıklar. Ancak davranışları tanıdıkları annelerinden çok farklıdır...

Kırsal bir kasabadaki bir üniversitede görev yapan profesör Sandra Guidry'nin yaşamı, garaj yolu üzerine park edilmiş olan gizemli bir kamyon görünce değişmeye başlar. Evinin arkasında yer alan ormana girmek istediklerini beliren bir çift yerel avcıyı nazikçe reddetmiş, ancak bu cevabı kabul etmemişlerdir.

Akademik kariyerini terk etmeye, Harvard'ı geride bırakmaya ve doğanın çağrısına uymaya karar veren Genç Will Andrews, böylece kendini bulmak ve yeni hayatına başlamak için batıya taşınmıştır. Yolculuğu esnasında, huzurlu Butcher's Crossing kasabasından geçmekte iken yabani bir bufalo sürüsünü avlayan yerel Miller ile karşılaşır. Beraber her şeye rağmen avlanmaya karar verirler, fakat kısa süre sonra ikisinin gerçek planı ortaya çıkacaktır. Çünkü bu av ne kadar uzun sürerse, zihniniz ve bedeniniz o kadar büyük teste tabi tutulacaktır.